Kategori: Makaleler

Haşr Nasıl Olur? Bilimsel Bir Bakış Hepimiz bir şekilde “haşr” kavramıyla karşılaşmışızdır, değil mi? Ancak bu terimi anlamak, üzerine düşünmek ya da tartışmak çok daha derin bir konu. Haşr, genellikle bir günün sonunda, ölülerin dirilişi ve hesap verme hali olarak tanımlanır. Peki, bilimsel bir açıdan bakıldığında haşr nasıl olur? Bunu sadece bir dini kavram olarak görmek yerine, evrenin işleyişi, biyoloji, fizik ve metafizik düzeyinde nasıl anlamlandırabiliriz? Bu yazıda, haşr’ın bilimsel yönlerini incelerken, merakınızı uyandırmak ve farklı bakış açıları geliştirmek istiyorum. İlk bakışta, haşr’ın doğrudan bilimle bir ilgisi yok gibi görünebilir. Ancak, evrenin çalışma yasaları ve yaşamın temel dinamikleri hakkında bildiklerimiz,…

Hasarsızlık Ne Demek? Bazen, bir kelimenin anlamı, onu duymadan önce hiç fark etmediğimiz kadar derin olabilir. “Hasarsızlık” kelimesi de tam olarak böyle bir anlam taşır. Bir bina, bir ilişki, bir yaşam… Ne kadar sağlam olabiliriz, ne kadar dayanıklı olabiliriz? Her şeyin bir sınırı olduğuna inanılırken, hasarsızlık fikri belki de insanın en temel hayatta kalma güdüsüyle özdeşleşir. Ama bu kelime sadece fiziksel bir dayanıklılığı mı ifade eder, yoksa toplumsal ve duygusal anlamlarda da bir yansıması var mıdır? Gelin, bu kavramı sadece bir yapının sağlamlığı olarak değil, insan ilişkilerinin, toplumların ve bireylerin hayatta kalma güdülerinin bir simgesi olarak ele alalım. Hasarsızlık, günümüz…

Bir Doktor Nasıl Şikayet Edilir? Evet, doğru duydunuz. “Bir doktor nasıl şikayet edilir?” sorusu, belki de hayatınızda hiç sorgulamadığınız ama bir gün aniden karşınıza çıkabilecek bir konu. Bugün, her ne kadar sağlıkla ilgili ciddiyet içeren bir konu olsa da, biz bunu biraz mizahi ve eğlenceli bir şekilde ele alacağız. Çünkü sonuçta hayatın en zorlu anlarında bile biraz gülmeye ihtiyacımız var, değil mi? Şimdi size bir senaryo sunayım: Bir gün acil bir hastalıkla doktora gittiniz. Üzerinizde her türlü hastalık belirtisi var. Belki biraz grip olmuşsunuz, belki de kafanıza tuhaf bir şekilde giren bir düşünceyle bacak bacak üstüne atmışsınız. O an doktora…

Hasanat Ne Demek? Hasanat… Bir kelime, ama bir anlam karmaşası yaratacak kadar derin ve çelişkili. Pek çoğumuz bu kelimeyi duymamış olabiliriz, ya da biraz hatırlayabiliriz: “Hasenat” kelimesiyle karıştırılabilir, ama anlamı bambaşka. Hangi anlamla kullanıldığına göre toplumda farklı algılar doğurabilir. Peki, hasanat dediğimizde aslında ne anlıyoruz? Gerçekten anlamı ne? Gelin, bu kelimenin derinliklerine inmeye çalışalım. Hasanat ve Toplumdaki Yeri Hasanat kelimesi, Arapçadaki “hasen” kökünden türetilmiştir ve “güzel, iyi” anlamına gelir. Fakat bu kelimenin dini bir bağlamda kullanımına daha çok rastlanır. Hasanat, genellikle “iyilik, hayır” olarak tanımlanır ve dini açıdan “Allah’ın rızası için yapılan iyi işler” olarak özetlenebilir. İslam’da, “hasanat” kişinin içsel…

Haşlanmış Nohuttan Yemek Yapılır Mı? Belki de Bir Mucize! Bir sabah mutfakta “Bugün ne yesem?” sorusunu sorarken, gözümün önünde duran haşlanmış nohutlar bana bakıyordu. Neredeyse “Gel, beni kullan!” diyorlardı. Ama ciddi bir soru var: Bu haşlanmış nohutlardan yemek yapılır mı? Yoksa sadece salataya eklenip “sağlıklı” olmak için mi orada duruyor? İşte, mutfakta “nohutun potansiyelini” keşfetmeye çalışırken, karşımıza çıkabilecek mizahi bir yolculuğa hazır olun. Bunu yazarken, hem erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını hem de kadınların empatik bakış açılarını esprili bir dille harmanlamayı düşünüyorum. Hazır mısınız? Erkekler ve Nohut: Strateji ve Çözüm Arayışı Erkekler, “Haşlanmış nohut, yemek mi olur?!” diye soranlardır. Stratejik düşünürler;…

Filin Kaç Dişi Var? Varoluşsal Bir Sorgulama Filin kaç dişi var? Bu soru, belki de ilk bakışta basit ve yüzeysel bir bilgi arayışı gibi görünebilir. Ancak, felsefi bir bakış açısıyla ele alındığında, bu sorunun gerisinde varoluşun, bilginin ve etik sorumluluklarımızın derinliklerine inmeye başlayan bir sorgulama yatmaktadır. İnsan, yalnızca dünyayı anlamaya çalışırken değil, aynı zamanda varoluşunun anlamını sorgularken, kimi zaman bir filin dişine takılabilir. İşte bu noktada, bu basit soru, bizi varoluşsal, epistemolojik ve ontolojik açmazlara götürür. Bu yazıda, “filin kaç dişi var?” sorusunu, etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden tartışarak, erkeklerin akılcı ve mantıksal argümanlarıyla, kadınların sezgisel ve etik duyarlılıklarını dengelemeye…

Kompozisyon Düşünce Yazısı Mıdır? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimelerin gücü, insan ruhunun derinliklerine dokunur. Bir cümle, bazen binlerce düşünceyi içinde barındırabilir, bir paragraflık anlatı ise yaşamı dönüştürebilecek bir yankı uyandırabilir. Edebiyat, sadece kelimelerin sıralandığı bir alan değil, duyguların ve düşüncelerin en yoğun biçimde ifade bulduğu bir sahneye dönüşür. Bir edebiyatçı olarak, her kelime bir evrenin kapısını aralar; her anlatı, bir bakış açısını aydınlatır, bir duyguyu şekillendirir. Bugün, bu bakış açısını kompozisyon ve düşünce yazısı kavramları üzerine kurarak, edebi perspektiften kompozisyonun ne olduğu ve düşünce yazılarıyla arasındaki ilişkiyi incelemeye çalışacağım. Kompozisyon ve Düşünce Yazısı: Tanım ve Ayrım Kompozisyon, bir yazarın düşüncelerini…

Dikey ve Kurmay Örgütlenme: Edebiyatın Struktürel ve Duygusal Yansıması Edebiyat, kelimelerin gücüyle inşa edilen, anlamın sınırsızca evrildiği bir dünyadır. Her satırda, her karakterde, her temada gizli bir anlatı vardır; bazen çok açık, bazen ise derinlerde bir yerlerde, okurun dikkatini bekler. Yazarlar, örgütlenmiş kelimeler aracılığıyla bir toplumun yapısını, bireylerin içsel dünyalarını ve sosyal ilişkileri incelerken, aynı zamanda kültürün, gücün ve bağlılığın edebi formlarını keşfederler. Bugün, bu edebi perspektiften, “dikey ve kurmay örgütlenme” kavramlarını ele alacağız. Bu yapılar, toplumsal düzenin işleyişini, bireylerin ilişkilerini ve duygusal dinamiklerini anlamamıza olanak sağlar. Peki, bir romanın yapısı ya da bir karakterin gelişimi, dikey ve kurmay örgütlenme…

Hassa Askerleri: Fedakârlık ve Vefa ile Yazılan Bir Hikâye Bir gün, yalnızca birkaç adım ötede yaşayan bir köy halkı, geceyi sabah yapmadan geçirdi. Yıldızlar, onlar için her zaman olduğundan biraz daha parlaktı; çünkü içlerinden biri, kaybolmuştu. İsmail, en sevdikleri, her zaman çözüm odaklı, mantıklı ve güçlüydü. Hatta köydeki pek çok kişi ona “Hassa Askeri” derdi. Ancak ne yazık ki, bir sabah, bir askeri harekâttan dönmedi. Kayıptı. Ama bu kayboluş, sadece fiziki bir kayboluş değildi; içindeki anlamı, belki de çok daha derindi. Ne var ki, köyün kadınları, olan bitene her zaman farklı bakardı. Sema, İsmail’in annesi, sürekli gözleri yaşlıydı ama asla…

Mulevves: Kültürel Semboller, Ritüeller ve Toplumsal Kimlikler Üzerine Bir Antropolojik İnceleme Kültürler arasındaki çeşitliliği keşfetmek, insan doğasının derinliklerine inmek gibidir. Her toplum, kendine özgü ritüeller, semboller ve topluluk yapıları oluşturur; bu öğeler, bir halkın dünya görüşünü ve kimliğini şekillendirir. Antropoloji, tam da bu noktada devreye girer; insan topluluklarının nasıl işlediğini, birbirleriyle nasıl etkileşime girdiklerini ve kimliklerini nasıl inşa ettiklerini anlamaya çalışır. Bugün, geleneksel bir sembol ve ritüel örneği olan Mulevves üzerinden, kültürlerin içindeki anlam yapılarının nasıl şekillendiğini keşfedeceğiz. Bu yazı, toplumların dini, kültürel ve sosyal yapılarındaki derin bağlantıları anlamamıza yardımcı olabilir. Mulevves: Sembolizmin ve Ritüelin Büyüsü Mulevves, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nda…